Şubat 4, 2020

Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 49. Bölüm! (Osman 30 Y., Konya / Türkiye)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

Halen çıplaktım, üzerimi giyinirken Aysel bana bilmediğim şeyler anlatmaya başladı. Bunca zaman karımı aldatmıştım ve onun bunlardan haberinin olmadığını sanıyordum. Oysa yanıldığımı yeni öğreniyordum. Aysel, “Osman bunları anlatmak zorundayım. Ama aramızda kalacak. Karın bilmeyecek!” dedi. Karıma Aysel ile konuştuklarımızı anlatamazdım zaten. Bunu Aysel de biliyordu gerçi, ama yine de tembihliyordu.

“Karın bana sık sık gelir. Benimle paylaşır içindekileri. Etrafında onu anlayabilecek kimse olmadığı için bana geliyor anlayacağın. Ben karına zaman zaman fal bakarım. Geleceği göremem, ama geçmişi görürüm. Senin bu Refiye’yle ilişkini de falda gördüm. Karına anlatınca hemen anladı Refiye olduğunu. Ama buna sesini çıkarmayacağını söyledi. Hem sonra şey de var… Senin karının ablasıyla da ilişkin olduğunu gördüm falda. Karın bunu da öğrendi. Öğrenince şok oldu, ama yine de metanetli davrandı kadıncağız. Hem kendi yuvası hem de ablasının yuvası dağılmasın diye, gönlüne taş basıp buna da ses etmedi. Emine’yi de biliyor üstelik. Ama onu falda görmedim. Biliyordum zaten de, yine de falda çıkmadı. Ama karın duymuş bir yerlerden. Tatile gittiğinizde o öğretmen kadınla, bir de plajda bir kadınla tanışmışsın, onunla da yattığını biliyor. Bunları kendisi söyledi bana. Şu dizime kapanıp hüngür hüngür ağladı anlatırken. Ama bunlara da ses etmedi. Sonuçta o senin karın. Dönüp dolaşıp gideceğin yer onun yanı. Karın bunu bildiği için bunlara ses etmiyor, (Bunlar Osman’ım için elinin kiridir!) diyor!” dedi Aysel.

Karım kendi ablasını siktiğimi biliyor, ama ses çıkartmıyordu. Bana kör kütük aşıktı belli ki. Aysel devam etti, “Karın geçenlerde bana geldi gene. Çok dolmuştu. Ben karını epey bir konuşturdum, anlatacaklarımı dinlerken şaşırma onun için. Karının içinde kor bir ateş var. İçini yakıp, eritiyor. Kendisine daha fazla zarar vermemesi için bana her şeyini anlatması gerekliydi. Ben sonuçta hocayım. İnsanlar bana şifa bulmak için geliyor!” dedi. Sonra da Aysel karımın ağzından anlatmaya başladı. Karım belli ki ona içini epey bir açmıştı ve hatta bu açışlarında da epey mahrem konulara girmişti. Bunları bana bile anlatmamıştı. Şimdi karşımda sanki Aysel değil de kendi karım vardı, içini bana döküyordu:

“Hocam, ben Osman’ı rahmetli kocamla evliyken beğeniyordum. Bunun büyük günah olduğunu biliyordum, ama yine de onu aklımdan söküp atamıyordum. Rahmetli kocam evine çok bağlı olmayan bir adamdı. Ara sıra içer, gelir beni ve kızlarımı döverdi. Ben de kaçıp Osman’lara giderdim. O zamanlar Osman genç bir delikanlıydı. Çok nazikti, bana karşı çok iyi davranıyordu. Çok saygılıydı. İşte ne bileyim, bir cahillikle ondan hoşlanmaya başladım. Ama bunu ona belli edemezdim. Kendi içime attım. İçimdeki ateş beni yakıp kül etse de belli etmedim. Osman yaşça benden küçük olduğu için, acaba beni beğeniyor mudur, beni güzel buluyormudur diye kendi kendime sorar dururdum…

Onlara giderken, içimden hep onu görmeyi istiyordum. Ama etrafımdan anlaşılabilir diye de çok korkuyordum. Kendimi ona beğendirmek istiyordum aslında. Ama bunu yapamazdım. Evli ve çocuklu bir kadındım. Böyle bir şey olamazdı bizim ailemizde. Gene de ara sıra dar etekler, bluzlar giyer, kokular sürerdim. O zamanlar Osman’ın bana baktığını görmek için neler vermezdim. Bir keresinde onlara akşam yemeğine gitmiştik. Osman askerden gelmişti. Ben üzerime siyah, dar bir etekle gene dar beyaz bir gömlek giydim. Artık küçük gelen bir sutyenim vardı, onu giydim. Memelerim gömleğin altında iyice belli oluyordu. Yemekte Osman’ın ara ara bana baktığını anlıyordum. Ben tabii bakışlarına karşılık veremiyordum, ama onun bana baktığını bilmek beni mutlu ediyordu…

Külotumun lastiklerinin eteğimin içinden belli olduğunu biliyordum. Onun için giymiştim zaten. Bir ara mutfaktaydım. Osman’ın annesi ve teyzesi de mutfaktaydı. Osman elinde bir bardakla mutfağa geldi. Su alacaktı. Ben bardağı elinden alırken elim onun eline değdi. İçim bir hoş oldu. Sonra bidondan su doldurmak için tam önünde iyice eğildim. O ara külotumun eteğimin altında iyice belli olduğunu, Osman’ın da götüme baktığını düşündüm. Bardağı kendisine verirken kurtköy escort bayan Osman’ın yüzü kızarmıştı biraz. Oradan anladım götüme baktığını…

O gece kocamla eve döndük. Geç bir saatti. Kızlarım yatmıştı. Kocamın kulağına onu çok istediğimi söyledim. Soyunmadım bile. Yatak odasının kapısını kapatır kapatmaz kocamın önünde, aynı Osman’ın önünde yaptığım gibi domaldım. Kocam o gece çok güzel sikti beni. Her yarak yiyişimde beni sikenin kocam değil de Osman olduğunu hayal ettim. Ama sonra çok pişman oldum. Çok günah işlediğimi düşündüm. O gece uyuyamadım. Ama bir türlü Osman’ı aklımdan atamıyordum…

Kocam ara ara iş için şehir dışına giderdi. O gittiği zamanlarda ben kızlarımla beraber Osman’lara giderdim. Yalnız kalmaktan korktuğumu söylerdim, ama yalandı tabii. Onu görmek istiyordum gerçekte. Geç saatlere kadar onlarda kalırdım, Osman beni evime bırakırdı sonra. Yine böyle bir gece onlardaydım. Gene dar bir eteğim vardı, üstümde de dar bir bluz. Sarı bluzumun altından memelerimin uçlarının belli olduğunu aynadan görmüştüm. Gece boyunca Osman’ın gözlerinin üzerimde dolaştığını anladım. Memelerime bakıyordu. Saat epey ilerlemişti. Osman bizi evimize bırakacaktı. Ev yakın olduğundan beraber yürüyorduk. Ben önden gidiyordum. Ama kıvırta kıvırta gidiyordum önünde. Osman’ın bana bakmasını istiyordum çünkü…

Eve geldiğimizde onu eve davet ettim, ama istemedi. Ben de ısrar etmedim. Kocam yoktu. Gece yatağa girince Osman’ı düşünerek kendimi tatmin etmeye başladım. Gözlerim kapalı, onun beni siktiğini hayal ettim. Ama boşaldığım zaman çok pişman oldum gene. Ağladım. Bunlar hep böyle devam etti. Onu istedim, beni siktiğini hayal ettim. Sonunda pişman oluyordum hep, ama nefsime engel olamıyordum…

Başka bir gün gene onların evindeydim. Annesi temizlik yapıyordu, ben de ona yardım ediyordum. Osman yoktu evde. Ben onun odasını temizliyordum. Yatağının altında onun beyaz külotunu buldum. Külotun önü sararmıştı iyice. Külotun dölleri yüzünden sarardığını anladım. O külot beni iyice azdırdı. Gece kocamın altına yattım. Kocam üzerimde gidip gelirken, ben gene Osman’ın beni siktiğini hayal ettim…

Sonra kocam öldü bir gün. Benim Osman’la evlenmem gerektiği ortaya çıkınca dünyalar benim oldu. Kocamın üzüntüsünü bile unuttum desem yeridir. Osman buna itiraz etti bir süre, ama sonunda kabul etti. Bense başından beri bunun hayalini kuruyordum zaten. Bir gün bana gelmişti. Elinde öteberi vardı. Banyoya geçti önce. Orada kirli sepetinde benim kirli bir külotum vardı. Ona döllerini bulaştırdığını sonra anladım. Dünyalar benim oldu o zaman. Demek ki o da benden hoşlanıyordu. Ona kendimi beğendirmem gerekliydi o anda…

Kızlarım yoktu evde. Üzerimdeki ince kazağı çıkardım. Gömleğimin üst düğmelerini açtım. Çay doldurmak için karşısında eğildiğimde memelerimin çatalı belli oluyordu. Yine de ona karşı hislerimi anlamamasına gayret ediyordum hep. O gün de öyle oldu. Aslında beni yatırıp orada bağırta bağırta sikmesini çok istedim. Onun karısı olacaktım sonuçta. Ama yapamadım, yapamazdım…

Sonra evlendik. Osman beni çok güzel sikmeye başladı. Rahmetli kocamla yaşamadığım zevki onunla yaşadım. Hatta ona karşı geldiğim de oldu zaman zaman, tahminimden daha istekli ve azgındı. Kızlarıma karşı kendimi sorumlu hissediyordum çünkü. Büyük kızım Özge Osman’la evlenmeme karşı çıktı. Rahmetli babasına çok bağlıydı. Benim başka bir erkekle evlenmemi, onun altına yatmamı istemiyordu. Onunla çok tartıştım bu yüzden. Töreye karşı gelinmez dedim. Özge artık evlilik çağında bir kız. Benden de güzel. İçimde hep bir şüphe oldu ona karşı, Osman’ı benim elimden alır mı diye? Daha ilk günden Osman’a nasıl baktığını gördüm çünkü. Osman’ı o da seviyordu. Benim onunla evlenmemi de bu yüzden istemiyordu aslında…

Özge’nin Osman’la arasında bir şeyler olduğunu tatile gittiğimizde anladım. Osman beni sürekli götümden sikmek istiyordu, ama ben hep engel oluyordum. Çok günah olduğunu biliyordum çünkü. Ama Özge’nin ona bakışlarını gördüm, bir de gittiğimiz otelde kadınlar götü başı açık dolaşıyordu. En sonunda dayanamadım, Osman’a ilk defa otelde götümden verdim. ankara escort bayan Onun kızıma, yada başka bir kadına gitmesini istemiyordum çünkü. Ama götümden siktirmem de işe yaramadı. Orada Remziye adında öğretmen bir hanımla tanıştık. Ama kadının kaşarın önde gideni olduğunu anladım sonra. Osman’a iş atıyordu. Osman da ona karşı boş değildi. Osman’ın benden genç görünmesi çevrede garip karşılanıyordu…

Biliyorum, Osman orada hem kızımı, hem Remziye’yi sikti. Bir ara Remziye’ye (Kocam seni sikiyor mu?) diye sordum. Bana tuhaf tuhaf baktı önce. Ama dediğim gibi kaşar bir kadındı. Sonra da Osman’ın kendisini çok güzel siktiğini ballandıra ballandıra anlattı. Bana, (Böyle bir adamla evliysen çok şanslısın!) dedi. Ben de gururlandım bu sözüne. Remziye bana giymem için açık saçık külotlar, mayolar verdi…

Osman’ın kızımı bu zamana kadar siktiğini biliyorum. Onu götünden sikiyor. Özge’nin külotunun arka kısmında kaç defa kan gördüm çünkü. Otelde de geceleri onun odasına inip sikiyordu, biliyorum. Ben hep bilmiyormuş numarası yaptım. Yüreğim kan ağlıyordu, ama kocamı kaybetmek istemiyordum. Bir gece beni uyuyor sanıp yataktan çıkınca onu takip ettim, Özge’nin kapısının önüne geldim. İçerde kocamın kızımı siktiğini biliyordum. Özge’nin inlemeleri kapıya kadar geliyordu…

O anda içeri girip ikisini de rezil etmek istedim, ama yapamadım. Biri kocam diğeri kızımdı. Osman kızımı rahat rahat sikebilmek için onu yanına işyerine aldı. Yoksa Özge’nin işten falan anladığı yok. Kızım kocamı seviyor, ama ben bir şey yapamıyorum, bu da beni kahrediyor. Osman’a kızmıyorum çünkü o bir erkek. Dişi köpek kuyruk sallayınca o da peşinden gidiyor. Özge’nin en yakın arkadaşını ve onun annesini de siktiğini tahmin edebiliyorum. Benim bilmediğim başkaları varsa da bir şey demiyorum. Yakında Elif’le evlenecek, ona nikâh kıyacak. Ama Elif iyi bir kadın, Osman’ı üzmeyeceğini biliyorum. Çünkü o da başkasıyla evli olduğu halde hep Osman’ı sevmiş…

Ama bazen Özge’ye kin güttüğüm oluyor. O zamanlarda da Osman’ın beni Özge’nin karşısında sikmesini istiyorum. (Bak bu benim kocam, sen istesen de seni böyle sikemez!) demek istiyorum kızıma. Bunu yapmak istiyorum aslında. Beni bağırta bağırta kızımın karşısında sikmesini istiyorum. Amlı götlü beni bağırtmasını istiyorum…

Bu aralar küçük kızımın da Osman’a nasıl bir gözle baktığını biliyorum. Çantasında da Osman’ın vesikalık bir resmini buldum. Bilmiyorum ama, belki o da çoktan yatmıştır Osman’ın altına. İki kızım da kocamı seviyor. Kocamı kendime bağlamak için tek çarem ona bir bebek verebilmek, ama bir türlü gebe kalamıyorum. Kocamı herkesten çok seviyorum, kızlarımdan bile. Onu kaybetmek istemediğim için başka kadınlarla, hatta kendi kızlarımla beraber olmasına ses çıkartmıyorum. Ama içim içimi yiyor. Ben ne yapacağımı bilmiyorum, ne olur bana yardım et hocam!” dedi.

Bunları duyduğumda adeta şok olmuştum. Karım bu şekilde gelip konuşmuş demek ki Aysel’le. Anlattıkları gerçekti. O bidondan su doldururken iyice domalması, gece beni evine davet etmesi. Hepsi gerçekti. Hem sonra külotuna boşalmam. Aysel tek başına bunları bilemezdi. Kesinlikle karım anlatmıştı hepsini. Karımı törelerine, geleneklerine çok bağlı, muhafazakar bilirdim. Gerçi öyleydi, ama bu anlattıklarına bakılırsa amcaoğluyla evli olduğu zamanlarda içi alev alev yanan bir kadın olduğu ortaya çıkıyordu.

Aysel konuşurken sanki karşımda karım vardı da ben onu dinliyordum gibi oldum ara ara. Karımın bebek özlemini şimdi daha iyi anlıyordum. Aysel, “Karın sana büyü yapmamı istedi benden. Senin ondan başka kimseye bakmanı istemiyor. Seni onun için alıkoydum burada!” dedi. Sonra da içeri geçti, az sonra elinde burma bir bilezikle geldi, “Bunu karın bana verdi, sana büyü yapmam için!” dedi. Bu karıma düğün hediyesi olarak aldığım bileziklerden biriydi.

Aysel’e “Saçmalama, ne büyüsü, ver o bileziği!” dedim ve gitmek için kalktım. O ara Aysel benden önce davranıp beni yere itti ve salonun kapısını dışardan üzerime kilitledi. Hem bileziği hem de kamerayı almıştı. Kapıyı açmak için çok uğraştım, ama nafile gücüm yetmedi kapıya. Eski tip ağır ankara escort ahşap bir kapıydı. Kapıya omuz attıysam da bana mısın demedi. Kapana kısılmış gibiydim, pencereler demirliydi. Aysel gerçekten bana büyü yapacak mıydı bilmiyorum. Kös kös oturdum yere. Uykum gelmişti, o gün epey yorulmuştum. Kendimde daha fazla dayanacak gücü bulamadım. Minderlerin üzerine uzandım, çok geçmeden uyumuşum.

Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyorum, birisi beni dürtüyordu. Gözlerimden halen uyku akarken karşımda Aysel’i gördüm. Yanında tanımadığım bir kadın vardı. İkisi de karşımda ayakta duruyordu. Aysel bir köpeği dürter gibi beni ayağıyla dürtüyordu. Yavaşça kendime geldim ve doğruldum. Kadın Aysel’e, “Azgınlık büyüsü mü?” diye sorunca, Aysel, “Evet hocam!” diye karşılık verdi.

Aysel bir bardak su uzattı içmem için, “Burdan çıkıp gitmek istiyorsan bu okunmuş suyu içmen gerek!” dedi. Böyle şeylere inanmadığım için aldım elinden bardağı ve içindeki ‘Okunmuş!’ suyu bir dikişte içtim. Biran önce ordan çıkıp evime gitmek istiyordum, bugün yeterince aksiyon yaşamıştım zaten. Kapıya doğru bir iki adım attığımda başım dönmeye başladı. Ne olduğunu anlamadım. Minderin üzerine zor attım kendimi. Sonra Aysel bana kuvvet macunu dolu bir tabak uzattı. “Bunun hepsini yemen gerek!” dediğini zar zor işitiyordum. Beynimin içinde davul çalıyordu sanki. Dediği gibi yapıp macunu kaşıklamaya başladım. Tepeleme dolu tabağı silip süpürdüm.

Macunu yiyince beynimde çalan davul da iyice azaldı, azaldı… sonunda bitti. Yeniden kendime gelmiştim. Aysel karşımda, yerde yanında bir kadınla oturuyordu. Kadının ayağında bir şalvar, üzerinde de sıcak hava olmasına rağmen kalın bir kazak vardı. Başını eskimiş büyük bir türbanla bağlamıştı. Yüzünde, alnında kırışıklar vardı biraz. Beyaz yüzünde kara gözleri fer fecirdi. Kazağının altındaki iri ve dolgun memeleri iki koca kavun gibiydi sanki. Aysel kadına, “Hocam, bu adamın derdi çok azgın olması, karısını bir sürü kadınla aldatmış. Karısı bana geldi, kocasına büyü yapmamızı istedi, ben de sizi bunun için çağırdım buraya!” dedi.

O ara kadın kendi kendine bir şeyler mırıldanmaya, başını sağa sola sallamaya başladı. Bu bir süre böyle devam etti. Kadın transa girmiş gibiydi sanki. Korkmaya başlamıştım. Üzerimde sanki tonlarca ağırlık vardı, yerimden kalkmamı engelliyordu. Kadın mırıldanmayı bırakınca kara gözlerini üzerime dikti, “Senin içinde kötü ruhlar var evladım, o yüzden böylesin. Ben onları def ededeceğim, ama sen de bana yardımcı olacaksın. Tamam mı evladım?” dedi. Ben ne olacağını bilmeden, “Tamam!” dedim.

Bu arada kadının adının Zehra olduğunu öğrendim, Aysel kendisine ‘Zehra hocam’ deyip duruyordu. Zehra hoca Aysel’in kulağına bir şeyler fısıldadı. Aysel bunun üzerine yerinden kalkıp içeri geçti. Ben Zehra hocanın karşısında dizlerimin üzerinde oturuyordum. Zehra hoca önümdeki boş macun tabağını görüp, “Aferin evladım, onu yediğin iyi oldu, çünkü çok işimize yarayacak!” dedi gülümseyerek.

Aysel bir süre sonra elinde kalın bir ip, bir de bardakla geldi. İçinde ne olduğunu bilmediğim ve bir şeye benzetemediğim yoğun bir sıvı vardı. Zehra hoca ipi aldı ve iki ucundan birleştirip örgü gibi örmeye başladı. Bitirdiğinde ip daha da kalınlaşmış, sopa gibi olmuştu. O zaman Zehra hoca, “Hadi evladım şunu da iç, içindeki kötü ruhları temizlememiz lazım!” dedi ve Aysel’in tuttuğu bardağı gösterdi. Ne olduğunu bilmediğim halde bardağı aldım. Aysel, “İçinde bal, pekmez var. Bir de bir sürü şifalı bitki!” derken ben bardağı kafama diktim. İnanılmaz şekerli, yoğun bir şeydi bu. Macun bunun yanında hiçbir şeydi. Ağzım, boğazım yoğun şeker tadıyla yandı adeta.

Kendime gelmem bir zaman aldı. Ben öksürürken, Zehra hoca, “İyi, iyi işe yaradı!” diyordu gülerek. Öksürmem bittikten sonra Zehra hoca, “Hadi evladım, şimdi soyunman gerek. Anadan üryan olacaksın. Kötü ruhları çıkartmamız için bu şart!” dedi. Bir Aysel’e bir de hocaya baktım. Konuşmak istiyordum, ama kendimde o gücü bulamıyordum.

İki kadının bakışları arasında soyunmaya başladım. Tamamen çıplak kaldığımda Zehra hocanın yarağıma bakıp birşeyler mırıldandığını, başını sağa sola salladığını gördüm yine. Ben yarı baygın gibiydim. Yarağıma baktığım zaman ben de çok şaşırdım. O gün o kadar sikişmeme ve yorulmama rağmen, yarağım kazık gibi olmuş, şişmiş, havaya dikilmişti. Sanki o zamana dek hiç bu kadar kalkmamış gibiydi…

[Osman]

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

izmir escort şişli escort gaziantep rus escort antep escort Casibom Casibom Casibom Giriş Casibom Güncel Giriş izmir escort istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj izmir escort Antalya escort ensest hikayeler gaziantep escort xnxx Porno 64 alt yazılı porno porno beylikdüzü escort